Saçma Sözler

Yorum Ekle

Ne yersen ye asit yapar agzinda falıma gerek yok zaten disin yok agzinda…..
Sana yaza yaza yaz geldi.mesaja zam geldi.daha yazacaktim ama konturum bitti…
Dedeme ”sana mahalleden suriye uyruklu bayan bakalım” dedim “acele etme hele ukraynada karışık ” dedi”.
Tanrim kör oldum…Artik kusura bakamiyorum…
Sanık! Ayağa kalk! ve çocuklu kadınlara yer ver.
Offff… Çok sikildim bu hayatin ikinci kanali yok mu?
Türküm,dogruyum, çaliskanim, iyi gelirli bir bayanla evlenmek istiyorum…
Ask bir pencere gibidir. fazla açarsan havani alirsin…
En büyük aşklar kavgayla başlar dediler, sokak’tan geçen ilk kıza uçan tekmeyi yapıştırdım. Şu an yerde yatıyor acaba naz felan’mı yapıyor?
Eskiden toz pembe hayallerim vardi ;simdi pembesi gitti tozu kaldi
Seni sensiz de yasayabiliyorum..En azindan kafami dinliyorum…
Adamin biri komsuya gitmis hamile kalmis.çünkü komsu kapiya kadar geçirmiş…
Paranin ne önemi var önemli olan miktari…
Saçimi sübürge yaptim elektirik sübürgesi çikti beni terk etti…
Bazı şeylerin tutarlılığı tuttuğun şeye bağlıdır.
Az önce matematik problemi çözüyodum. Çocuk babasından 5 yaş büyük çıktı.
Ölenle ölünmez, mirasına konulur.
Ask sözle baslar, dudak ile beslenir, dokuz ay sonra baba diye seslenir…
Atalararimiz zamaninda Orta Asya’dan çikip da ters yöne gitselerdi, simdi Japon olurduk…
Dogru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmis. Onuncu köyden sesleniyorum.
Düşün ve hepimizi şok et böylece.

Kapak Sözler

Yorum Ekle

Künefeye benziyorsun dışın tatlı fakat için kaşar.
Aklımdan çıkarsın ama tostumdan asla.
Matematiği kötüydü ama çıkarlarını hesaplamada çok iyiydi.
Göz göre göre atladık, düştük sandınız.
Senin zirven benim zeminim!
Bir sebeple sever, daha iyi bir sebeple sileriz.
Hayatını s*kerim küfür etmem.
Hepiniz hızlısınız ama sadece yokuş aşağı!
Dün yanımda olmayanın yarınım da yeri yok
Yanımda bir kişilik yer var da sen de o kişilik var mı? Tartışılır!
Bu saatten sonra ben başkası için şiir yazarım, sen kendineymiş gibi okursun!
Tatlım yalnız o evrim değil, FONDÖTEN!!
Seni anlatmaya kelimeler yetmez. Âdi desem ibnenin hatırı kalır. İbne desem p*zevenk darılır.
Canım sen sayısalı seçmişsin ama daha karakterini yerden toplayamıyorsun.
“Dünyada kalan son insan olsan seninle çıkmam” diyorsun ama zaten son insan bensem sen yoksun amk salağı.
Melankolik ruh halime s*kimsonik teşhisler koyma doktor, Deliyim ben..
.
Biz seninle lahmacun arası baklava gibiydik. Ayrı ayrı çok güzeliz ama bir araya gelince bokumsu bişey oluyoruz.
Belki tavırların beni en ağır küfürlere tahrik eder ama benim suratımdaki o sallamaz gülüş senin gelmişini geçmişini s*keeer. 
Hıyar gibi erkeklerle, turşu kurar gibi hayaller kurulmaz. Adam olan ise, yarı yolda bırakılmaz.
Kilo aldırmıyor diye kul hakkı yemeyin.
Beni dışardan yargılayanlara söyleyecek sözüm yok; Zaten dışarıda kalmaları onlara yetiyor
Dünyanın en yüksek tahtına da çıksan, yine aynı göt ile oturacaksın..

Kapak resmini severek aldığım kitap gibi çıktın sende; dışı güzel içi boş…
Her kahpeliği sindiremez gönlüm. Yiğittir! Vurmayı bilmez, kırmayı bilmez. Kahpeliklere gelmez. Ama kahpelik yapanı da, hiçbir şekilde affetmez!
Beş paralık yüreklerde yaşatmadık biz sevgiyi. Paha biçilemez kılıflarda sakladık en değerlilerimizi. Sen bunu ister anla, istersen anlama. Kapıyı suratına çarpacak bir kansız çıkacak karşına.
Hayat yalandan ibaret değildir aslında. Gerçeği yalanlarla yıkayan bizim yalan sözlerimizdir, hayatı yalan yapansa insanın ta kendisidir.
Senin kaprislerini çekeceğime zikir çekerim en azından çektikçe sevap haneme işlerim.
Sana açtığım kapılarda giriş herkese serbest olsa bir ordu kadar insan doldururdu yüreğimin boş sokaklarını…
Kavga edecek kadar yüreğin yoksa yalan söyleyecek kadar aciz olmayacaksın…
Sevmeye yetmediyse yüreğin seven yüreği ihanetle kirletmeye cüret edemezsin. Cüret eden yüreği yerinden sökerler. Soğuk intikamı da sana böyle böyle öğretirler.
Taşa anlatsam taş dile gelir anlardı benim sana yıllardır anlatmaya çalıştığım bu düzeni…
Bazı insanlar doğrularınızı anlatmaya değmez. Kendi akıllarınca bilgedirler ancak kendilerini bilge zannedecek kadar cahil olduklarını ancak bilge olduklarından fark ederler.
Sen benim kapımda yatsan ne olur şimdi, ben gördüğümde görmedin, benim görünmezler listeme top 10 listesinin ilk sırasından girişe layık oldun şimdi tebrikler.
Benim fikrimce değil senin fikrince de değil. Uzaklar bizim fikrimizce yakın olur. Bencilin ne yüreği olur ne güvenilir tek sözü.
Delikanlıydı bir zamanlar şimdi ise oynak diyor kalbim senin için… Hey gidinin deli kanlı yalancısı…
Korkumdan değil seni anmayışım dilim döneklere dönmüyor bir türlü…
Kendi nefsine yetmiyorsa gücün, adamlığına da yettiğini iddia etmeyeceksin.
Gel demeyi biliyorsun madem, gelenin huzurunu sağlayacak kadar adamlık, sahip çıkabilecek kadar haysiyet barındıracaksın.
Ben her gece uykuya dalarken, rüyamda seni görebilmek için Allah’a dua ederdim. Dualarım hiçbir zaman kabul olmadı. İlk zamanlar anlayamasam da, şimdi daha iyi anlıyorum: Değmezmişsin.
Mangal dediğin yürek külünü aktif tutmayı beceremiyorsa eskiciye atılmayı kabul edecek.
Arkadan konuşacak kadar korkak olanlar arkasına güvenmeyenlerin başını çeker, bilir misin?
Bazı insanların sözleri kapı gıcırtısı, divan yayı gibi… Sohbete girmeye değmiyor.
Kendini bilir arkamdan konuşan yüzüme konuşta karı mısın adam mısın bilelim.
Çiçekten böcekten bahsetme şekerim, senin karakterin yalan dolan sahte… Ne arkadaş satmayı anlatabilirsin güle ne de arkasından vurduklarını gülün dikenine. Benzemez senin hainliklerine sende çirkefliğin kokusu gül ise saflığın dokusu…
Anlatma doğruları yanlış insanlara işlemez. En fazla çarpar ama yankı yapıp geri döner.
Kaybetme korkusu koyarım ben geldiğim gönle. Kaybedersen süründürürüm sahiplenirsen güldürürüm.
Süte su katar gibi sevgiye ihanet kattın.
Yalnız olmak, yanlış insanlarla olmaktan iyidir.

İktidarı ben olduğum bu hayatın muhalifliğini hiç kimseye yaptırmam.
Eşeğe semer alınırken ne düşündüğü sorulmaz ölçüsü alınır. Ölçünü aldırtma bana!.
Annesinin uyutup büyütemediğini ben mi adam edeceğim?
Ağzı olan seviyorum diyor, kalbi olan gelsin kalpten hissettirsin.
Kendine bir karakter alsana. Hem israf yapmamış da olursun.
Güvendiğim dağlara kar yerine şerefsiz yağıyor.
Ciğerimizin pert olduğu doğrudur ama neyse ki duygularımız hala mert.
Bir zamanlar canımın içi derdim sana, gittin ve canımın acısı oldun!
Gördüğümüz zaman kusulası suratlarınıza gülümsüyoruz, değer bilin biraz.
El üstünde tutulmamız için illaki can verip tabuta mı girmemiz gerek ?
Söz veren çokta tutan yok be kardeşim.
Kuş değildik ama biz de kanatlarımızdan vurulduk.
Emek harcadığın her insan gün gelip seni bozuk para gibi harcıyor.
Çok güzel yanlışlar yaptım, doğrular umurumda bile olmadı.
Hayallerimden  hayırlısı olsun dediğim zaman vazgeçmiştim.
Sen dinlemek istediğim en güzel yalandın.
Kütlen kadar yüreğin olsa ne yazar? Bizde ki yürek, dünyaya kafa tutar.
Kendini bu kadar büyük görmene gerek yok güzelim. Nihayetinde, benim görebildiğim kadar büyüksün.
Sen hayatın zevklerini tatmak için, ellere gittin. Benim için, işte o anda bittin.
Dünyadaki en büyük düşmanında, en büyük dostunda, aynada gördüğün yüzdür.
Seni satın alırım dememin nedeni,  benim çok zengin olmamdan değil, senin kalitesiz ve ucuz olmandandır.
Sanma sen gidince ben hep ağladım. Geçmişine bin selam yolladım. Aldım elime tespihi,  bir kez daha salladım.
Ben sana dünyaları veremem belki ama, sahip olduğum tüm dünyayı verebilirim.
Bu kadar kahpeliği gördükçe, devrikleşti tüm cümlelerim. Ağır geldi kahpelere sözlerim.
Kaç tane dil bildiğinin ne önemi var? Terk edildikten sonra, yüreğine açıklamasını yapamıyorsan.
Benimle kurduğun düşleri, başkasıyla yaşayacak kadar kahpeysen, bende o düşleri hiç kurmamış gibi davranacak kadar asilim.
En derinden vur beni. Kaşlarım çatılırsa namerdim. Kahpeliklerden uzak sev beni. En saf duygularla severim.
Kırk ikindi yağmurları gibiydin. Yağdın ve geçtin. Kabul etki hiç yaşanmadı bu sevda. Ve ben hiç sevmedim seni.
Senin üç kuruşluk ederin, sanma ki olur benim kederim. Nicesine yol verdim, gittiği yere kadar yolun var diye. Nicesine ömür adadım, başıma taç gönlüme sultansın diye.
Bazı insanlar vardır, onlar yaptıkları şeylerle küçülürler. Söyledikleri laflarla tekrar büyüyeceklerini düşünürler. Yaptığı şeyle küçülen, söylediği lafla büyüyemez.
Ben çoktan ölümü göze aldım, ölümü değil yanımda kimi götüreceğimi hesap ediyorum. Hesabın bu kadar kabarık olmasına gülüyorum.
Neden herkesi insan sanıyorsun? Neden herkesi adaö yerine koyuyorsun? Bu dünyada çoğu kişi mecburi insandır.
Hayallerinden de yaşamaktan da asla vazgeçme! Sen vazgeçersen ne olacak sanıyorsun? Sen vazgeçtiğinde, senin hayalini hiç hak etmeyen biri yaşayacak.
Bazı insanlar kırılmasın diye üzerine titrersin. Onlarsa durumu çok yanlış anlarlar. Senin titremeni üşüyorsun sanırlar.
Yüzüme karşı melek olanlar, arkamdan kuyu kazarak çakallık yaptıklarını düşünüyorlar. Asla unutmasınlar, ben onların içindeki şeytanla boğuşuyorum.
İstediğin kişinin hayali olmakta özgürsün artık, hayallerden kurulu bir dünyadasın. Ne yaparsan yap asla benim gerçeğim olamayacaksın.
Kimin ne olduğu belli olabilir, ama kimsenin sağı soğu belli olmaz. Senin ne olduğun da, sağın solun da belli değil.
Tutamayacağın sözü diline, veremeyeceğin sevgiyi kalbine, mutlu edemeyeceğin insanı ömrüne koymayacaksın.
Bir insandan vazgeçerken iyice düşünmelisin. Çünkü vazgeçerken son kez defa baktığın insanla, dönerken bulduğun insan asla aynı kişi olmayacak.
Sen birini üzüp kandırdığında, o kişi dünyanın en aptal insanı olmaz. Sen karaktersizliğini ispat etmiş oluyorsun.
Sana kimsenin arkasından konuşma demiyorum, istediğin kadar arkasından konuş. Sadece yüzleştiğin zaman ona canım cicim diyecek kadar şerefsiz olma yeter.
Bozuk para pantolonun cebini, bozuk insan da yüreğin zarını deler. Bu yüzden ikisini de harcamaktan çekinmiyorum.
Bir insanın gerçekte yaşayıp yaşamadığını atan kalbinden değil, yaşamdaki dik duruşundan ve karakterinden anlayabilirsiniz.
Yeteneksiz olmak, bir işi başaramamak sorun değildir. Eğer kişi karaktersizse, bundan daha büyük bir sorun olamaz.
Hayat çok kısa, havalar fena soğuk, televizyon programları gereksiz, ülke karışık, sen de karaktersizsin.
Benden sonra senin olan belki beni sana unutturur. Sakın unutma; yaşam insana tükürdüğünü de yutturur.
Bir insanda yitirme korkusu, bir de Allah korkusu olacak. İkisi de varsa her şey teferruat, ikisi de yoksa her şey zayiat.
Yıldızlar sadece geceleri gözüme görünür, ancak sabah olduğunda onların hala orada olduklarını bilirsin. Şimdi sen deniz feneri gibi geziyorsun ama, varlığın yokluğun belli değil.
Televizyonda keyifle film izlerken, tam filmin ortasında reklam girilir de delirirsin ya, işte sen de hayatımın en güzel anında araya giren bir reklam gibisin.

Eski Sevgiliye Kapak Sözler

Kapak sözler yazımızda iki bölüm oluşturduk birinci bölüm genel herkese söylenebilecek sözlerdi ki bu sözlerin sonuna geldik diğeri ise eski sevgiliye kapak sözler bulabileceğiniz bu bölümümüz.
Kalabalık yerlerde olmaktan hiç hoşlanmam. Bir sürü insan, bir sürü sıkıntı… Bu yüzden bana “yüreğimdesin” deme sakın. O kadar işlek bir yere ben giriş yapmam.
Kendine çok güveniyorsun biliyorum. Ancak dikkatli olmalısın; çünkü sen sadece benim nefesimle hayat bulabilen camdaki bir buğusun. Ben olmazsam, silinmek için var olmayı bile başaramayan bir hiç olursun.
İnternetten film izlerken “reklamı geç” bölümü olur ya… Keşke senin için de böyle bir bölüm olsaydı, bütün reklamı izleyerek vakit kaybetmek yerine bir tıkla seni geçebilir ve filmime devam edebilirdim.
Bu saatten sonra gelsen de bir faydası yok. Asla eskisi gibi olamayız. Kimi istiyorsan ona git, onunla yaşa, onunla mutlu ol. Kurduğum düzeni bozmana izin veremem. Yalnızlık ve ben çok iyi anlaşıyoruz.
“Zaman kaybıydın” demiştin bana. Ben zaman kaybıysam, sen de değer kaybısın. Verdiğim değerlere acıyorum, kendime değer verseydim eğer çok başka biri olurdum.
Duydum ki bir roman yazmaya karar vermişsin. Benden ayrıldıktan sonra yazıyorsun demek. Benden sayfalarda bahsetme, çünkü ben romanına “kapak” olmayı tercih ederim!
Sen hayatıma girdiğinde, o kadar çok alışmıştım ki varlığına. Sen olmasan ben yok olurum diye düşünüyordum. Aslında öyle değilmiş, ben sensiz daha güçlüyüm bu yaşamda.
Kendime bulduğum en güzel sebeptin bir aralar. Bu yüzden seninle oldum. Şimdi daha güzel bir sebep buldum ve sildim seni. Hayat böyledir işte; sebebi olmak asla tek başına yetmez.
İnsan sevmekten yorulur mu hiç? Mümkün mü böyle bir şey? Mümkünmüş… Senin sayende öğrendim bunu. Senin sevgin değil, senin ilgisizliğin ağır geldi bana.
Ne der insanlar? Dünyaya gelsem bir daha, yine seni bulur yine seni severim. Ben gelsem bir daha dünyaya, bırak seni bulmayı yakınından bile geçmem!
“Beni asla unutamayacaksın” demiştin bana. Sen öyle sanmaya devam et. Güzel yüzünü bile unutabilirim. Çünkü yüzsüzlüğün ağır basıyor! Bin bir surata bürüneceğine, tek bir ifadeye sahip çıkman gerekirdi.
Gitmek mi istiyorsun? Git hadi. Gidince bitecek sanıyorsun ama benden kurtulamazsın. Çünkü ne kadar uzağa gidersen git, aynı gökyüzüne sahip olacağız.
Ben bu hayatta hiçbir zaman bir seçenek olmadım. Senin için bir seçenek olmaya da niyetim yok. Sen kazandığını sandığın anda kaybedeceksin aslında. Çünkü benim izin verdiğim kadar bir seçeneksin.
Gözün arkada kalıyorsa neden gidiyorsun? Sana kal demenin yüzlerce halini söylemiştim sana. Yüzlerce kez “hayır” demiştin. Şimdi gözün arkada kaldı demek, önünü göremediğin içindir.
Sen ellerimi bırakmıştın, ben her şeyi bıraktım. Aldığım nefesten, uyuduğum uykudan, yediğim yemekten hiçbir şey anlamıyordum. Tadı tuzu bozulmuştu dünyamın. Sonra fark ettim ki, bir insan gidişiyle bu kadar zarar vermemeli. Ölümcül bir hastalık gibisin sadece.
Senin bana kaybettirdiklerini yeniden kazanacak kadar güçlüyüm. Sen başkasıyla eğlenirken, ben başkalarına bakmıyorum bile. Çünkü kendime bakmam, kendimi sevmem gerektiğini öğrendim sayende.
Sürekli aklımda değilsin, sadece attığım her adımda geliyorsun aklıma. Çünkü adımlarımı dikkatli atmalıyım. Çamura basmak hiç hoş olmaz. Senin sayende biliyorum bunu.
Bensiz mutlu olamayacağını, sadece bir yanılsama içinde olacağını biliyordum. Haklı çıktım. Bununla gurur duymuyorum, çünkü senin gerçekten mutlu olmanı istemiştim. İstemek yetmiyormuş demek ki.
Ben bir anka kuşu gibiyimdir, küllerimden yeniden doğmayı iyi bilirim. Sen gidişinle beni küle çevirmiştin, ben ise yarın güllere dönebilirim. Asla kendini üstün görme, üstünlük bir anlamda acizliktir.
“Seni seviyorum” demenin ne kadar değersiz bir söz olduğunu şimdi anlıyorum. Senin dudaklarından çıktığı için inanmıştım bu söze. Oysaki senin için dudak tiryakiliği gibi bir şeymiş.
Sana ilk kez çıkma teklifi ettiğim günü hatırlıyor musun? Ne kadar da heyecanlıydım… Şimdi yine çıkma teklifi ediyorum sana aynı heyecanla, bu kez hayatımdan çıkman için!
“Mutsuzum, huzursuzum. Bunları hak edecek ne yaptım ben, neyin bedelini ödüyorum?” diye sorarsan bir gün kendine, işte o an aklına gelmeyi her şeyden çok istiyorum.
Yolculuklardan pek hoşlanmazdım. Durduğum yerde olmayı severdim. Sen beni bırakıp gittikten sonra bu görüşüm değişti. Artık gelmişine ve geçmişine! Yolculuk yapmaya bayılıyorum.
Lütfen! Ya göründüğünüz gibi bir insan olun, ya da görünmez olun.
Kendimden başka dostum yok. Herkes çıkarı kadar benimle.
Haddinize değil beni eleştirmek. Önce acınası halinize çeki düzen verin.
Varlığım parmağına yüzük olmadıysa, yokluğum kulağına küpe olsun.
Koskoca şehirde herkesin suratında yalandan bir maske.
Gittin diye ölmedim ama yaşamak da canımı yaktı.
Bazı şeyler olmaz artık. Biz gemilerle beraber ihtimalleri de yaktık.
Seni seviyorum ve geri kalan hiçbir şey de umurumda değil.
Oysa kahve içmişliğimiz de vardı seninle. Bu ne hatır gönül bilmezlik!
Laf sokmak senin zeka seviyendeki bir insan için oldukça iddialı ama çabanı beğendim doğrusu.
Görüşürüz kardeşim. Yalana ihtiyacım olduğunda mutlaka ararım.
Sürekli geri zekalı tercihler yapıp her seferinde kaderi de suçlamamak lazım.
Seni insan yerine koyup engellemişim. Daha ne istiyorsun!
Etraf leş gibi sahtelik kokuyor. Buna tahammül edemiyorum.
Kapak sözler yazımızın sonuna geldik daha fazlası için atarlı sözleryazımıza göz atabilirsiniz.

Anlamlı Sözler

Yorum Ekle

Uçmayı seviyor isen düşmeyi de göze alacaksın. Korkarak yaşadığında yalnızca hayatı seyredersin.
Ve gün gelir avuç açarak istediğiniz ne varsa ellerinizin içinde bulursunuz. İnanın. İnanmaktan vazgeçmeyin!
Seni gösterip. “Bakın! Bu da benim hayattaki tek limanım!” demek istiyorum.

Başladığın cümleyi sonlandıramaz virgüllerle uğraşırsan, noktayı koyan başkası olur!
Gönlünü defter eylersen eğer; yazıp çizen de yırtıp atan da çok olur.
Koştuğumda yanımda olanlar değil, düştüğümde kaldıranlar dostumdur!
Ara sıra aynaya bakması gerekir insanın; güzel miyim sorusunu değil insan mıyım sorusunu sormalı.
Üst dudağın gökyüzüm, alt dudağın yeryüzüm olsun. En sevdiğin ad olayım arasında.
Aşk bir kelimeden ibarettir, ta ki ona anlam yükleyen biri gelene kadar.
Öperken kokunu içime çekmişliğim vardı o yüzdendir burnumda tütmen.
Bazen her şey üstüne geliyordur, birden fark edersin ki aslında yanlış yolda olan senmişsin.
Beden güzelliğine verdiğiniz önemi gönül güzelliğine verseydin, gönlü güzel insanları bu kadar üzmez idiniz.
Bazen seçimlerin en iyisi vazgeçmek oluyor.
Asıl cehennem yüreğinizde sevginin bittiği yerde başlar.
Aklın yarda ise gözün yerde olacak!
İşimiz Rab’be kaldı ise, oldu bil.
İnsanlar sevmeyi kol kola olmak zannediyor.
Kan bağının bir anlamı kalmıyor, canı gönülden bağlı değilsen eğer.
Çok şükür karakterimiz sağlam. Arkamız değil.
.
Namımız dost ellerinde yürür, sevgimiz yarin yüreğinde büyür.
Biz hiç kimseyi yarı yolda bırakmadık, onlar ilk durakta kendileri indiler.
Ne kadar çok yenilirsen yenil, en büyük yenilginden sonra nasıl ayağa kalkabildiğindir önemli olan.
Kalbin içinde iman ve sevgi olduktan sonra korkmayın o kalbi sevin. Bir erkeğin merhameti kalbinde yatar.
Mükemmel değilim; çillerim var, kollarımda benlerim, yüzümde kırışıklıklar, bacaklarım kalın, ayaklarım büyük ama kalbim temiz. Güzel değilim ama insanım, zengin değilim ama insanım, zayıf ya da ince değilim ama insanım, yüzümdeki lekelerle insanım. Kalbimdeki sevgiyle, dilimdeki güzellikle, kilolarımla ve kalın bacaklarımla insanım. Kadın olmaktan önce ben insanım!
Hangi yaşta ölürsek ölelim tamamlanmayan cümlelerimiz olacak. (Ferruhzad)
Benim olsunlarım vardı, onun olmazları. Benim hadi deyişlerim vardı, onun dur bir sabret deyişleri. Hayat tempomuz farklıydı; ben hayatı hiç zamanım kalmamış gibi panikle yaşardım, o ise sanki sonsuzmuşçasına erteleyerek.
Gülün; dünyadaki en samimi devrimdir gülümsemek. Gülümseyen insanlara gülün, somurtan insanlara gülün, ağlayanlara yaklaşarak tebessüm edin. Bu dünyanın en güzel duygusu içten gelen bir gülümsemeye şahit olmak. Ölüm gerçek, gülün!
İnsanları anlamak için her gece bir insan daha yaratıyorum kendi başına buyruk ve biraz sığ. Hiç biri dönmüyor yanlışlardan, sonuç hepsi insan görünümlü şeytan.
Oyunu kurallarına göre oyna; çalıp çırpmak emeğin hakkına girmek demek.
Duygularınıza sahip çıkın! Hayatta sahip olabileceğiniz en güzel şey duygularınızla büyüyüp, duygularınızla ölebilmektir.
Kalbin aynasını gözler olarak kabul eden kişiye sesleniyorum, artık kalbin aynası yok! Kırıp döktüler, gözler de kalpler de kör artık.
Güvenmek istiyorsan dön bak seni hayatın boyunca koruyana. On kilitli kapıdan daha güvenilirdir bir babanın evde oluşu.
Herkes ektiğini biçiyor. Bir yaşam seçiyorsun ve seçtiğin yaşamı bedelini ödüyorsun.
Çok tuhaftır; bazı insanlar yağmurun kokusunu ve bilhassa kendisini hissedebiliyorken bazıları sadece ıslanır.
Yaşadığın yeri cennet yapmaktır önemli olan; yaşadığın yeri cennet yapamıyorsan, kaçtığın her yer cehenneme döner velhasıl kelam.
Herkesten önce kendine güvenmeli bir insan. Başkalarına güvenip yola çıkanlar, yarı yolda ışıksız kalırlar.
Hayatta çok net bir bilgi vardır kadınlar hakkında. Bir kadının aklındakini yapmasını sadece erteleyebilirsin asla engelleyemezsin.
Her alışkanlık elimizi daha becerikli, aklımızı ise daha beceriksiz hale sokar. (Nietzsche)
Affetmek en büyük erdemdir, affedin. Geçmişinizi kurtaramasanız da geleceğinizin önünü açmış olursunuz.
Her elini sıkanla dost, her canını sıkanla düşman olunmaz.
Büyüklenmek nasıl bir küçülmektir öyle! Yukarı kaldır kafanı bir bak; ağaç ne kadar yüksek olursa olsun, yaprakların kaderidir yere düşmek.
İnsan aklının alamayacağı kadar tehlikeli oyunlar var bu hayatta. Kimi kolunu, kimi bacağını, kimi gözünü kimi insanlığını kaybediyor.
Bazı durumlarda fazla söz etmeye gerek yoktur. İnsanlar kimliklerini ceplerinde, karakterlerini yüreklerinde taşır. İkisinin de belli bir ağırlığı ve bedeli bulunur.
Dünyadaki en bilgili insan en alim insan değildir. Önemli olan bilginin hangi amaçlarla ve ne doğrultuda kullanıldığıdır.
Yamuk ağaçtan düz baston çıkarmak öyle kolay değil. Bu yüzden insan ilk önce söylediklerinin arkasında durmalı. Tutamayacağı sözlerle ne başkasını ne kendini kandırmalı.
Karşındaki tepeye konan kuşları görüyorsun, uçup gittiler. Tepeye bir daha bak, o tepede ne bir eksilme ne de bir fazlalık var.
Bir insanın nasıl güldüğünden o insanın nasıl bir karaktere sahip olduğunu anlayacak kadar iyi bir gözlemci misin? Hiç tanımadığınız insanlar, sizi hiç tanımadığınız mutluluklara götürebilir.
Her şeyi açıklığa kavuşturmak mı istiyorsun? Yalnızca bir sözcük bütün her şeyi açıklayacaktır, niye söylemeye cesaretin yok?
Düşünceler adeta birer çiçek gibidir, şafak vakti toplanan çiçekler en uzun süre taze kalanlardır. Çiçeğin dalında güzel olduğunu düşünenlerse, bu dünyada rastlanmayacak kadar saf kalmayı başaranlardır.
Eğer açlıktan ölmek üzere olan yardıma muhtaç bir hayvana sahip çıkar ve onu beslerseniz size asla saldırmaz. Sizi koruyabilmek için canını ortaya koyar. İnsan ve hayvan arasındaki fark budur.
Yaşam dediğimiz şey nasıldır bilir misiniz? Dörtte biri güzel vakit geçirdiğimiz anlar, geri kalanı ise o güzel anları anımsamak.
Hangi ağaç bir diğerini ‘yaprakları eğri’ diye dışlar? Hangi balık bir diğerini “farklı yüzüyor” diye yasaklar? İnsan her şeyi bildiğini düşünüp, kendini asla bilemeyecek tek varlıktır.
Eğer bir kadın gözleri yerinden çıkacakmışçasına ağlıyorsa, onu ağlatan adamın başına geleceklerin imzası kadının gözyaşları olacaktır.
Hissettiğin çoğu şeyi bildiğini sandığın sözcüklerle açıklığa kavuşturamazsın. Genellikle en yakın anlamı taşıyan sözcüğü tercih edersin, ancak aradığın sözcük aslında farklıdır.
Yüreği parçalamaya tek bir söz yeter, fakat paramparça olan yüreği eski haline getirmeye ne bir özür, ne de bir yaşam yeter.
Bazı insanlar yaralandıkları zaman kendilerini iyileştirmek zorundadır. Hiç kimseye yardıma muhtaç olduklarını söyleyemezler, çünkü muhtaçlık bir zincirdir.
İnsanların gerçek yüzlerini göremediğin için kendine kızıyorsun. Ancak onların gerçek yüzleri her zaman yerli yerindedir. Nasıl baktığın ve nasıl gördüğün değil midir bütün olay?
Bazı insanlar ne yaşadıklarını, nasıl yaşadıklarını hiçbir zaman anlayamaz. Oysa gerçek anlamda yaşamak istiyorsanız birkaç defa ölmeniz gerekir.
Kendi kafasının içinde yaşayan insanlar için başka biriyle bir ilişkiye başlamak, başka birini yaşamak oldukça zordur. Dünya, insanın kafasında kurduğu kadar büyüktür.
Evrendeki en temiz kişi olduğunu savunan insanlar, gerçekte şeytanı bile kandırabilecek kapasiteye sahip olan kişilerdir. Eğer bir insan gerçekten saf ise, bunu dillendirme yoluna gitmez.
Hep aynı sen olarak kalacağını mı düşünüyorsun. İnsanların neredeyse tamamı değişir. Çoğunlukla asla dönüşmeyeceklerini söyledikleri şeyin kendisi olurlar.
Eğer bir kişi size “seni asla affetmeyeceğim” diye çıkışıyorsa, bu cümlenin içinde gizli bir “seni asla unutmayacağım” olduğu görülecektir.
Fazlasıyla dürüstsen, yeterince aşık olmuşsan, saf bir sevgiye sahipsen, kendinden başka hiçbir şeyden korkmuyorsan tamamsın demektir. Artık mutsuz olabilmek için hazırsın.
Başka kişilerin sizin hakkınızda ne düşündüklerini niye bu kadar umursuyorsunuz? Ben bunları umursamayarak yaşamımı beş yıl daha uzatmayı başardım.
Eğer bir tünele giriyorsanız, karşılaşabileceğiniz sonuçlara hazır olmanız gerekir. Tünelin sonundan size doğru yaklaşan ışık umudun değil bir kamyonun farı olabilir.
Aşkı öğrenmekle vakit kaybetme! Yalnızlığı iyice tanı ve onu öğren. Çünkü hayatının büyük bir kısmında yalnızlığına gereksinim duyacaksın.
Yarı yolda bırakılanlar yarı yolda bırakmazlar.
Ömrünüz bitene kadar sevin, menfaatiniz bitene kadar değil.
Bildiğim bir geçmişe dönmektense, bilmediğim bir geleceğe yürürüm.
Bazılarının derinliği sularının bulanıklığından kaynaklanır. Aldanmayın!
Tahammülünüzün kalmadığı insanı silerken sadece kendinizi düşünürsünüz.
Gitmek istediğim herhangi bir kent yok. Ama nefes almak istediğim yer bu kent de değil.
Aradaki mesafe yollarda değildir. Sadece iki kalp arasındadır.
Eski sen olsan ördüğüm bütün duvarları ellerimle yıkardım. Ama yeni sen buna değmezsin.
Sen artık benim en sevdiğim manzara değil, herkesin izleyebileceği bir kıyısın.
Severken sizden vazgeçmiş bir insanı, hiçbir şeyle korkutamazsınız.
Soğumak diyorum albayım, bir anlık eylem.
Uzak kalmanın hüznü içime sığmıyor. Ama bana gelmeyen insana gidemiyorum da.
Sana yazdığım satırlardan hiç yorulmadım ama en azından birinden de haberin olsaydı.
Ben o öfkeyle dünyayı oynatırdım ama eve gittim. İşte büyümek diye buna deniyor.
Canımı yaka yaka, boğazımdaki düğümleri yutkundum.
Sevdiği ben değilim. Size bunun acısını anlatamam.
Bazen var’ı anlarsınız, yok ile…
Bu hep böyleydi. İyi insanlar yanlış duraklarda bile güzel günler beklerken, kötü insanlar doğru durakta bile kıymet bilmediler.
Alışıyorsunuz zamanla her şeye ama asla bitmiyor.
Ne istediğin ile ne yapabileceğin arasındaki farkı ancak kendinden vazgeçtiğinde kapatabilirsin.
İnsan beyni her zaman mükemmel bir çiftçi. Durmadan her şeyi ekip biçiyor. Sonunda ise her şeyi anlıyorsun. Anlamak… Anlamak çok tehlikeli bir şey.
Bir yol düşüyorsun önce. Ama ne başındasın bu yolun ne de sonunda. Üstünde bile değilsin hatta ama içinden çıkamıyorsun.
İnsan bir kere yalnız kalmaya görsün hemen alışıyor yalnızlığa. Yolun sonunda kimseye ihtiyacı olmayan, güçlü ama hissiz bir insana dönüşüyorsunuz.
1Anlamlı sözler, anlamlı mesajlar yazımızı burada noktaladık, farklı yazılarda daha anlamlı mesajlar ile görüşmek üzere hoşça kalın.

İmalı Sözler

Yorum Ekle



Egosundan arınınca; geriye hiç bir şey kalmayacak olan insanlar var. 
Keşke onu bir beden küçük alsaydın. 
Gözümde küçülünce de giyerdin. 
Gitsen de artık beni bağlamaz.
 Hani bir söz vardır ya kendi düşen ağlamaz..!
 Kişiliğinde şeref yoksa eğer, ne kadar başın dik yürürsen yürü gökyüzü bile yüzüne tükürür! BazıIarı haddini aşıp, hayatıma burnunu sokarsa; ben de saygımı aşıp, itinayla lafımı sokarım. İyi, doğru ve dürüst insanlar kaybetmez.! (Kaybediliir…) Bazılarına benim sözlerim büyük gelir, Sıkıntı yok seneye de giydiririz.. Yahu koyduğum şeyleri koyduğum yerde bir türlü bulamıyorum daha yeni bazı kişileri adam yerine koymuştum şimdi ara ki bulasın..   İnceldiği yerden koparmam ben, En sağlam yerinden koparırım ki karşımdakinin içine otursun. Kimi zamana bıraktı, kimi şansa, Ben sana bıraktım ALLAH’ım… Bir bitene çare yok, bir de yitip gidene, https://www.neguzelsozler.com/guzel-sozler/imali-sozler.html Asla inanmamalı, ben hep varım https://www.neguzelsozler.com diyene! Kırıldıkça öğrenir insan boşvermeyi, Belki de bu yüzden sildim bir çok şeyi.. Beni bırakma diyenleri, ertesi gün bulamadık. Aşkımı değişecek kimse yok. Bozar mı sandın sensizlik. Laf olsun diye konuşmuyorum ki konuşuyorum laf oluyor. Kırık dökük gözyaşları var yüzümde. Sildikçe artıyor, durdukça acıyor. Kuzular için ağlayan kurtlarda vardır hayatta! Üzme beni. Gün gelir alnım yerine toprağımı öpersin. Bir “zam” da şu insanlara gelse kendilerini bu kadar “ucuza” satmasalar… Küfür edemem ben bilirsin susuyorum. Dile getiremediklerimi sen anla. Yaramı sardığın yerden öldürmek güzel fikirdi, kabul et. Öyle büyümüş ki içimizdeki yalnızlık; sevilmeyi beklerken, beklemeyi sevmişiz. Çok ş*refsiz gördüm ama hiçbiri senin kadar profesyonel değildi. Sıcak bir ele ihtiyacın olduğunda diğer elini tut. Kimseden fayda yok bu devirde. Pizzanın ambulanstan daha çabuk geldiği bir ülke benim memleketim. Yediğin içtiğin senin olsun. Bana “sensiz yaşayamam” deyip te nasıl ölmediğini anlat. Bensizliği göze aldıysa, ben onsuzluktan bir şey kaybetmem. Bugün ne yana baksam kendimden bir parça gördüm, ne çok kırılmışım meğer! Doğru kişi olsaydın zaten şuan yanımda olurdun daha ötesi var mı? Yüzüne yar eli gibi değmiyorsa damlalar, yağmur şehre yağıyordur sana değil. Ben senin ‘mutluluğunu istiyorum’ dedi ve dediğini yaptı, aldı gitti. Sonra duvara yumruk attım. Elin acısından, yüreğimin acısını duymayım diye. Seni adam ederdim ama çoktan köpeğim olmuşsun, ne lüzumu var. Susulanları burada duymasan da olur. Yazılanları kıyamette okuyacaksın nasılsa! Bir zamanlar deli gibi hesap sorduğun birine, gün gelir hatır bile soramazsın. Gömleğinin markasıyla ilgilenmiyorum paşam. Yüreğinde; “made in adam” yazsın yeter. Karda donmak üzeresin. Uyumak tatlı geliyor, ama ölüyorsun farkında değilsin. Gitmeyi tercih edenlerin ardından, el sallayın ki; artık sadece bir ‘el’ olduklarını daha iyi görsünler. Çok fazla konuşmaya gerek yok aslında. Sen, benden daha kötülerine layıksın. Pişman değilim! Sadece dön bak arkana; ne için, nelerden vazgeçtin? Neler dururken, sen neyi seçtin. Aşklarım, arkadaşlarım, dostlarım dağılıp gitti herkes. İçimi sızlatacak kimse kalmadı içimde. Aldırma söylenenlere: Varsın, görenler seni bir ot sansın. Sen gül ol da, uğruna ötmeyen bülbül utansın. Hayatları boyunca ‘değer’ bulmayanlar, ilk ‘değer verenden intikam alır gibi davranıyorlar. Dediler ki: gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: Gönül’e giren gözden ırak olsa ne olur? Gökte ararken yerde bulduğum olmadı hiç, ama yerde bulup da göklere çıkarmışlığım çoktur. Bazı kadınların şövalye sandıkları adamların, aslında alüminyum folyo ile kaplanmış denyo olduklarını görmeleri baya zaman alıyor. Artık ne geri gelmeni beklerim ne de ben gelirim. Nasılsa ben bir şey kaybetmedim, sen bensizliği seçtin. Bazı insanların resimlerine bakıyorum, o kadar güzeller ki; hep resimlerde kalsınlar istiyorum. Çünkü karakterler objektife girmiyor. Sana söz hayat! Bundan sonra kimseyi göz çukurlarıma ekip, büyümesi için gözyaşı dökmeyeceğim. Her gelen sevmez ve hiç bir seven gitmez unutma. Bil ki; giden dönüyorsa sevdiğinden değil, kaybettiğindendir aslında. Bir an oluyor yine aklıma geliyorsun. Ve bir anda sövesim geliyor. Gelişine, gidişine ve aklımdan gidemeyişine… Ne ben Sezar’ım, ne de sen Brütüs’sün. Ne ben sana kızarım ne de zatın zahmet edip bana küssün. Artık seninle biz, düşman bile değiliz. Küçükken aldığım dışı güzel, içi hep çürük çıkan elmalı şekerler gibisin. Aranızdaki tek fark; o elmalı, sen ise “el” malı! Anladım ki gönül çuvalımdaki, kelimeler sana yetmez. Oysa gönlüm güzel olmazsa bahçemde bir gül dahi bitmez. Ey sevgili, senin Aşk’ın daim olsun, benim yaram olsa da fark etmez. Bir gün bensizlik çalar kapını. Benli dünleri düşünür, avunursun. Sanma ki yalanlar içinde, ben gibi bir doğru bulursun.

Popüler Sözler

Yorum Ekle

İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz.
Yemine gerek görmeyecek kadar sözlerine sadık ol.
Yolu doğru olanın yükü ağır olurmuş.
Benim duygularım oyuncak değil, sen fazla çocuksun.
Hayat bazen her şeyi s.kt.r edince güzel.
Sabırdan sonra söylenen söz ağır olur. Söyletmeyin!
Bensiz bir ömür boyu geçir müsait bi yerine.
Hayata baktığın pencereden düşmen dileğiyle; hoşça kal!
Sokak lambası gibisin, kime yandığın belirsiz.
Laf olsun diye konuşmuyorum ki, konuşuyorum laf oluyor.
Gelecekten bahsedenlerin gidişine hastayım.
Kimseyi küçük görme, noktada küçüktür ama cümleyi bitirir!
Her şeyi bilmene gerek yok, haddini bil yeter.
Gözümden akan yaşlar, değerimi bilmeyenlere sadakam olsun!
Su kadar aziz olanlar, su kadar ucuz olanlar var.
Unutma senin küle çevirdiğin kalbe bir başkası üfleyerek can verir.
Ben adam yerine koyuyorum o yerini beğenmiyor.
Ne kimsenin köpeği olduk ne de başkasının köpeğiyle muhatap olduk.
Koyduysa sana yokluğum, işte o zaman mutluyum.
Gidenin arkasından diz çökmeyin, cenaze namazında secdeye varılmaz!
Başka biri olmaya çalışmak, kendinizi harcamaktır.
Yanıltmasın seni melek bakışlar, bazen şeytan bile beni ayakta alkışlar.
Kral olsan ne yazar senin de gideceğin 2 metre mezar.
Aradığınız kişiye ulaşamıyorsanız sorun hatlarda değil, menfaatlerdedir.
Reçetene ‘yol’ yazıyorum, istediğin kadar alabilirsin!
Deli gibi severek aklını almalısın kadının. Yarı yolda bırakıp ahını değil.
Acını içinde tut Allah bilsin. Başkası bilirse acın büyür.
Her insan kendine yakışanı yapar. Çünkü kalite asla tesadüf değildir.
Hadi kaldır kadehi; varsa şerefine, yoksa gidişine içelim.
Hiçbir zaman doğru insan çıkmaz karşına. Ya zaman yanlıştır, ya da insan.
Gölgene lafım yok o da seni adam sanıp peşinden geliyor.
Sana değer verip aşkı bulacağıma X’e değer veririm Y’yi bulurum daha iyi.
Ben seni kalbin atsın diye sevdim. Götün kalsın diye değil!
Ölmeyi çoktan göze aldım ama yanımda kimleri götüreceğimi düşünüyorum.
Bazı insan girdiğinde odayı aydınlatır, bazısı da çıktığında.
Suskunluğum soylu bir meydan okumadır ama karaktersiz olanda işe yaramaz!
Yaptıklarıyla küçülenler, laflarıyla büyüdüklerini sanmasın.
Anladım ki birçok insan vücudunun su ihtiyacını, tükürdüğünü yalayarak gideriyor.
Ayrılık kolaysa senin için, el sallamakta zor değil benim için!
Elinden geleni yaptıktan sonra, sıra ayağından geleni yapmakta: Gitmek gibi mesela…
Bana takıl hayatın renklensin, fazla takılma gökkuşağına dönersin.
Oralarda benden yok, bir düşünsen anlarsın. Buralarda senden çok var, görsen şaşarsın.
Kısa mesajda bile 160 tane karakter var ama sende 1 tane bile yok!
Kişiliğinde şeref yoksa eğer ne kadar başın dik yürürsen yürü, gökyüzü dahi yüzüne tükürür.
Bazılarının yalanlarının ulaştığı yerlere bizim hayallerimiz bile ulaşamıyor!
Baş olanlar övünmesin ne gelirse başa gelir, dizler yere değer amma, baş dönerse taşa gelir.
İnsanlar da fotoğraf gibidir. Ne kadar büyütürsen, o kadar düşüyor kalitesi.

Etiket1

Etiket2